yaklaşık bir yıla yakın bir süredir sürekli kafamda bu dönüyor, ne yapacağımı biilemiyorum başka bir alana mı geçsem yazılımı mı bıraksam ne yapsam bilmiyorum ki elimden başka bir iş gelir mi onu da bilmiyorum
3 ay önce şirketin düzenlediği 48 saatlik hackathon'a katıldım. benim proje machine learning ile market analizi yapan bi sistemdi. demo günü geldi, herkes projesini sunuyor. sıra bana geldiğinde bi baktım bizim cpu monitoring grafiği yansımış ekrana...
Meğer kubernetes cluster'ında ayırdığım resource'ların %80'inde gizli gizli bitcoin madenciliği yapıyormuşum tam "öhö öhö, yanlış ekran bu" diyip geçiştirecektim ki bizim devops lead "abi helal olsun ya, distributed cryptocurrency mining implementation yapmışsın, mimari çok güzelmiş" dedi.
Sonra bitcoin madenciliği olayını chatgpt'ye sordum, prompt'u öyle bi yazdım ki resmen whitepaper kalitesinde açıklama geldi. o açıklamayı da mimariye dahil edip öyle bi sundum ki, sonunda "en inovatif proje" ödülünü kazandım. şimdi company values sayfasında "think outside the box" örneği olarak benim proje var.
kazandığım ödül parasıyla da 0.002 bitcoin aldım, hala hodl yapıyorum
arkadaşlar kusura bakmayın ama içimi dökmem lazım. 2 haftadır investigation yaptığımı söylediğim task var ya, aslında sorunu ilk günden çözmüştüm. olay şöyle gelişti: bi endpoint'imiz memory leak yapıyordu. bi baktım ki stajyer arkadaş for döngüsünün içinde her seferinde yeni array oluşturup duruyor. 5 dakikada fix'ledim aslında.
Ama tam push edicekken kafama dank etti. bu kadar hızlı çözersem bundan sonra bütün zorlu taskları bana verirler. hem zaten 2 sprint'tir baya zorlamışlardı, bi nefes almam lazımdı. 2 hafta boyunca her standup'ta "memory profiling yapıyorum, heap snapshot'ları inceliyorum" diye müneccimlik yaptım durdum.
bu sürede netflix'te 2 sezonu götürdüm, kedime yeni tırmalama standı yaptım, hatta leetcode'da medium problemleri çözdüm. son gün de sanki büyük bi debugging süreci yaşamışım gibi 5 sayfalık teknik dokümantasyon yazdım. şimdi herkes beni "derin teknik bilgiye sahip, problemleri detaylıca analiz eden" developer olarak görüyor.
Keşke biraz kendimi kötü hissetsem ama maalesef pişman değilim.
beyler geçen ay başıma öyle bir olay geldi ki, hala düşününce terliyorum. bizim e-ticaret platformunun load balancer'ında değişiklik yapmam gerekiyordu. hani malum black friday yaklaşıyor, sistemin sağlam durması lazım. neyse ben de aws console'a girip health check ayarlarını güncelledim, bi kaç security group rule'u ekledim. sonra da "oh mis gibi oldu" deyip çıktım.
2 hafta sonra tatildeydim, bizim junior devops engineer terraform apply yapmış. tabii benim console'dan yaptığım değişiklikler terraform state'de olmadığı için revert olmuş. cuma akşamı 8'de telefon geldi, "abi sistem çöktü, kimse bağlanamıyor" diye. meğerse ben console'da yaptığım değişiklikleri terraform'a yazmayı unutmuşum, çocuk da apply yapınca bütün ayarlar uçmuş.
3 saat boyunca arabada laptop açık, telefonda bizim team ile konuşarak production'ı ayağa kaldırmaya çalıştım. karım yanımda "hani tatildeydik?" bakışları atıyor, ben de ona "5 dakikaya hallolacak aşkım" diye 6. kez açıklama yapıyorum. neyse ki cloudwatch loglarından eski ayarları bulup düzeltebildik de kurtardık durumu.
şimdi ofiste "infrastructure as code" diye bir yazı var, altında da benim fotoğrafım. tam bir ibret-i alem oldum valla. console'a girerken bile iki kere düşünüyorum artık 😅
2 yıldır full-stack developer olarak çalıştığım şirkette pm'imiz var, kendisi çok tatlı bi hatun. sprint planning'lerde falan hep göz göze geliyoruz, ara ara kahve molalarında sohbet ediyoruz. geçen hafta bana jira'dan bi task atadı, description kısmına "bu task'ı bitirince akşam beraber bi kahve içelim mi? 😊" yazmış. ben de heyecanla task'ı bitirdim, akşam da buluştuk. şimdi 1 haftadır gizli gizli takılıyoruz ama kimseye söyleyemiyoruz. daily stand-up'larda rol yapmaktan öldük valla. "şu user story'i ne zaman bitireceksin" diye sorarken bile gülümsüyor, ben de kızarıp bozarıyorum. bütün takım da bi tuhaflık olduğunu anladı sanırım ama şimdilik kimse bi şey demiyor. bakalım bu iş nereye varacak 😄
Gece geç saatte kod yazıyordum, gözler kayıyor artık. Bir ara uyuyakalmışım. Rüyamda hata mesajlarıyla konuşuyorum, “Abi nolur düzelt şu null pointer’ı, bir daha yapmam!” diye yalvarıyorum. Rüya devam ediyor, compiler bir insan gibi konuşuyor, “Bir daha düzgün kod yazmazsan seni formatlarım.” Uyandığımda Slack açık, patrona yanlışlıkla “null pointer error’ı düzelt baba” diye mesaj atmışım. O gün bugündür “uyumadan kod yazmıyoruz” mottosuyla yaşıyorum. 😅
Remote çalışıyoruz, herkes rahat. Ama toplantılar o kadar uzuyor ki bir noktadan sonra kafamı duvara vurmak istiyorum. Bir gün dayanamadım, toplantı sırasında kulaklığı taktım, bir yandan kod yazıyorum. Tabii yazarak çözmeye çalıştığım şey aslında şirketteki yıllık hackathon'un konusuymuş. Ama o an ben bunu bilmiyorum. Toplantı bitiyor, kod çalışıyor ve tam hackathon gününe denk geliyor. Patron sunum yaparken benim kodu gösterdi. “Bunu kim yaptı?” diye soruyor. Sessizlik... Ben itiraf edemiyorum, millet alkışlıyor falan. Günün sonunda ödül kazandım, ama o gün hackathon olduğunu öğrenince utancımdan ne yapacağımı bilemedim. Ödül hâlâ masamda duruyor. 😬
Hepimiz biraz tembeliz ya, iş yükünü hafifletmek için küçük bir script yazdım. Projedeki gereksiz dosyaları temizliyor, derli toplu bir ortam bırakıyor. Herkes çok beğendi, Slack’te linki yaydım, “Arkadaşlar kullanın, hayat kurtarıyor” falan. Neyse, bir gün prod ortamında biraz düzenleme yapmam gerekti. Ama kafam dağınık, yanlış klasörde çalışıyorum. Script’i patlattım. Abi o an gözümün önünde projenin yarısı silindi. Birkaç saniye öyle bakakaldım, elim mouse'tan çekildi. Hemen backup bakıyorum, yok. Mecburen gidip itiraf ettim. O günden sonra kimse benim yazdığım script’lere güvenmiyor. Kendime bile güvenim sarsıldı zaten.